Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri: "Taleplerimiz net, 1 Mayıs'ta alanlara!"

Zonguldak - Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve gözaltına alınmasıyla beraber ülkede öğrencilerin öncülük ettiği birçok kitlesel eylem gerçekleşti. Üniversitelerde öğrenciler akademik boykot örgütledi, forumlar örgütleyerek bir araya geldi, hem süreci değerlendirdi hem de “sürecin devamında neler yapılabilir, bu eylemler nasıl daha da kitleselleştirilebilir?​” sorularının cevaplarını aradı, yol ve yöntemlerini tartıştı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri 1 Mayıs’a giderken Saraçhane eylemleri sürecini ve bunun devamında ne yapılması gerektiğini anlattı.

“İlk adım örgütlenmek”

19 Mart ile başlayan eylem sürecinde elde edilen kazanımlar ve gelişmelerin kalıcı hale gelmesi için bir öğrenci “19 Mart gibi karanlık bir sürecin bize getirdiği en önemli kazanım birlik ve dayanışmamız olmuştur. Bunu kalıcı hale getirmek için de atmamız gereken ilk adımımız örgütlenmek. Bu doğrultuda üniversitelerde öğrenciler hem ülke genelinde yaşananlar için hem de bulundukları üniversitenin, şehrin ve orada yaşayan halkın sorunlarını tartışmak, bir araya gelmek gerek” dedi.

Eylemlerde polis şiddeti ve gözaltılarda işkenceye maruz kalınmasıyla ilgili bir öğrenci, “Bu uygulamalar ortada bir anayasa ihlalinin olduğunu gösterir. Ayrıca polisin ve yargının bir kez daha iktidardan bağımsız olmadığını hep birlikte görmüş olduk” ifadelerini kullandı.

Başka bir öğrenci ise “Egemen sınıfın çıkarlarını koruyan, halkın karşısında olan bir kolluk kuvvetleri bulunmakta ve bu durumu kesinlikle tenkit ediyorum. O öğrenciler özgür olmayı hak ederken onları kanunsuzca hapiste tutuyor bu baskı rejimi. Ancak bu uygulamalar bizi sönümlendiremeyecektir” diye ekledi.

Üretimden gelen gücümüzü göstermek için “Genel grev, genel direniş”

“Genel grev, genel direniş” çağrısı ve tüketim boykotuna dair bir öğrenci de “Bildiğimiz üzere eylemler öğrencilerin öncülüğünde başladı ve devam etti. Ancak sadece öğrenci hareketi bu süreçte yeterli olmayacaktır. Tüketim boykotu da mücadeleyi büyütmek için güzel bir adımdır ancak tek başına yeterli olmayacaktır. Tüketimden gelen gücü gösterdiğimiz gibi üretimden gelen gücümüzü de gösterebilmeliyiz ve bunun için fabrikalarda, işyerlerinde, sendikalarda genel grevi örgütlemeliyiz. Bu sayede eylemler daha da kitlesel hale gelecek ve taleplerimiz için daha güçlü bir şekilde alanlarda olacağız” şeklinde konuştu.

“Taleplerimiz net, 1 Mayıs’ta alanlara!”

Öğrencilerin sadece İmamoğlu gözaltına alındığı için sokağa inmediğini, demokratik talepleri için mücadele verdiklerini belirten öğrenci, “Tabi bu mücadelenin de daha büyük bir kitlesel harekete dönüşmesinin yollarını aramak lazım. Önümüzdeki 1 Mayıs da bu alanlardan bir tanesi. Öğrenciler 1 Mayıs da işçi sınıfı ile mücadeleyi bir arada ortak talepler etrafında birleşip süreci birlikte örgütleyecekler. Anayasal haklarını, ekonomik taleplerini, parasız, bilimsel ve laik eğitim haklarını dile getirecekler. Bu yüzden hep birlikte 1 Mayıs’ta alanlara!’’ çağrısı yaptı. (Evrensel)